- İran vatandaşı Maryam Nesrin Jabbari hakkında Tahran’da başlayan ve eşi Mohammed Jabbari’nin hayatını kaybettiği protestolarla ilgili gazetecilik yaptığı sırada Telegram üzerinden uluslararası medyaya İran Devleti’ndeki yolsuzluk, kadın hakları mücadelesi ve polis şiddetiyle ilgili bilgi ve haber paylaştığı gerekçesiyle ülkenin iç ve dış güvenliğine tehdit oluşturma suçundan 1 Kasım 2017 tarihinde soruşturma başlatılmıştır. Bu soruşturma kapsamında Maryam Nesrin ve beş yaşındaki çocuklarının şehir dışında oldukları bir gün evleri devrim muhafızları tarafından basılmış; evde bulunan ve içinde çokça yazışma ve protesto görseline ilişkin bilgi bulunan bilgisayar, kamera gibi elektronik aletlerine el konulmuştur.
- Hakkında soruşturma başlatıldığı ve evinin basıldığı haberini komşularından alan Maryam Nesrin, çocuğu ile birlikte hızlı bir şekilde kaçarak sığınma talep etmek amacıyla düzensiz yollarla 3 Kasım 2017 tarihinde Doğubayazıt üzerinden Türkiye’ye giriş yapmıştır. İstanbul’a gelen aile, Zeytinburnu’nda bir tanıdıklarının evine yerleşmiştir.
- 15 Kasım 2017 tarihinde Maryam Nesrin, Zeytinburnu’nda yürürken polis tarafından durdurulmuş ve pasaportu ya da herhangi bir kimlik belgesi yanında olmadığı gerekçesiyle Zeytinburnu Polis Merkezi’ne götürülmüştür.
- Türkiye’de kayıtsız olduğu tespit edilen Maryam Nesrin, bir gece polis merkezinde tutulduktan sonra İstanbul Valiliği’ne bağlı İl Göç İdaresi Müdürlüğü Selimpaşa Geri Gönderme Merkezine götürülmüştür. Çocuğunun başına bir şey gelmesinden korkan Maryam Nesrin, yetkililere çocuğunun da İstanbul’da olduğundan bahsetmemiştir.
- Geri gönderme merkezine kayıt aşamasında telefonuna kısa süreli erişimi olan Maryam Nesrin, cep telefonu ile yakınlarına ulaşmaya çalışırken ilgili düzensiz göç memuru Maryam Nesrin’in elinden telefonunu çekip alarak telefonunu karıştırmış ve Maryam Nesrin’in Türkiye’deki sığınma başvurusuna ilişkin fikir danıştığı avukatıyla yazışmalarını okumuştur. Bu yazışmalarda Maryam Nesrin’in uluslararası haber kanallarına gönderdiği haberler, bilgiler, video görüntüleri ve İran’da hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin belgeler bulunmaktadır.
- Memurun Maryam Nesrin’in avukatı ile yazışmalarının çıktısını alıp dosyasına koymasının ardından, 16 Kasım 2017 tarihinde Maryam Nesrin hakkında İstanbul Valiliği tarafından 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun (YUKK) 54/1-d maddesi (Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar) ve 54/1-h maddesi (Türkiye’ye yasal giriş veya Türkiye’den yasal çıkış hükümlerini ihlal edenler) uyarınca sınır dışı etme ve bu karara bağlı olarak 17 Kasım 2017 tarihinde YUKK’nin 57/2 maddesi uyarınca idari gözetim kararı alınmıştır.
- Pasaportu olmayan Maryam Nesrin, hakkında seyahat belgesi düzenlenmek üzere 20 Kasım 2017 tarihinde İstanbul’da bulunan İran Konsolosluğuna götürülmüştür. Maryam Nesrin, İran’da zulüm tehdidi altında olduğunu ve Türkiye’ye sığınma talebi olduğunu geri gönderme merkezi memurlarına anlatmasına ve yazılı bir şekilde sunmasına rağmen sığınma talebi dikkate alınmayarak sınır dışı edilmesine karar verilmiştir, ancak bu karar kendisine bildirilmemiştir. Maryam Nesrin’i görmeye gelen avukatına memurlardan biri Maryam Nesrin hakkında sınır dışı kararı verildiğini duyduğunu söylemiş ancak vekaletnamesi olmadığı gerekçesiyle Maryam Nesrin’le görüşmesine izin vermemiştir. 27 Kasım 2017 günü sabah saatlerinde Maryam Nesrin İran’a sınır dışı edilmiştir. Bir ay boyunca İran’da bulunan Evin Hapishanesi’nde kaldıktan ve kırbaçla işkence gördükten sonra Maryam Nesrin, kefaret ödeyerek 29 Aralık 2017 tarihinde hapishaneden serbest bırakılmıştır.
- Zulüm tehdidi altında olduğu İran’a sınır dışı edilmesi sonucu işkence görmesinden ve bakımına muhtaç çocuğundan ayrılmasından idarenin sorumlu olduğu gerekçesiyle 20 Ocak 2018 tarihinde Valiliğe başvuran Maryam Nesrin, maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. İdarenin zımni reddi üzerine 23 Nisan 2018 tarihinde maddi ve manevi tazminat talepli tam yargı davası açmıştır. 26 Şubat 2019 tarihinde İstanbul 1. İdare Mahkemesi, kamu düzenine yönelik tehdit oluşturanların ve ülkeye giriş çıkış hükümlerini ihlal edenlerin sınır dışı edileceğine ilişkin ilgili madde hükümlerine atıf ile idarenin sınır dışı etme kararının icrasının hukuka uygun olduğuna karar vermiştir. 5 Mart 2019 tarihinde yapılan istinaf başvurusu da İstanbul 3. Bölge İdare Mahkemesi tarafından başkaca bir gerekçe gösterilmeden “İstabul 1. İdare Mahkemesi’nin kararının usul ve yasaya uygun olduğu” gerekçesiyle 30 Ocak 2020 tarihinde reddedilmiştir.
- Bu sırada Maryam Nesrin, serbest kaldığı günden beri Zeytinburnu’nda çocuğuyla birlikte kaldığı tanıdıklarına ulaşmaya çalışmaktadır. Ocak ayında avukatı Zeytinburnu’nda kaldıkları eve giderek Maryam Nesrin’in çocuğunu görmek istemiş, tanıdıkları ise Maryam Nesrin’in tehlikeli biri olduğu gerekçesiyle İran’a gönderildiğini ve burada idam edildiğini duyduğu için korktuğunu, çocuğu sokağa bıraktığını söylemiştir. Avukatın uzun süren çabaları sonucunda, 2 Mart 2018 tarihinde, çocuğun polisler tarafından Çocuk Destek Merkezi’ne yerleştirildiği öğrenilmiştir.
- Bunun üzerine Maryam Nesrin, İran’da risk altında olacak çocuğunu almak amacıyla Türkiye’ye giriş yapabilmek için 7 Mart 2018 tarihinde Tahran’daki T.C. Konsolosluğuna gitmiş ve çocuğuyla birleşmek üzere Türkiye’ye girmek istediğini söylemiştir. Konsolosluk’taki yetkililerin Jabbari’nin sınır dışı edildiği gerekçesiyle Türkiye’ye girmesinin mümkün olmadığını söylemesi üzerine Jabbari’nin avukatı 14 Mart 2018 tarihinde aile birleşimi talebiyle giriş yasağının kaldırılması için İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne başvurmuştur. 4 Nisan 2018 tarihinde verilen cevapta “Yapılan incelemede, söz konusu yabancı hakkında 6458 sayılı Kanun’un 9. maddesi kapsamında Türkiye’ye giriş yasağı kararı alındığı anlaşılmıştır.” denilerek giriş yasağı kalkmadığı sürece Jabbari’nin Türkiye’ye giremeyeceği belirtilmiştir. Bu talebin reddine karşı Jabbari’nin avukatı 23 Mayıs 2018 tarihinde iptal davası açmış, İstanbul 1. İdare Mahkemesi ilgili kanun maddelerini tekrarlayarak 18 Ekim 2018 tarihinde davayı reddetmiştir. 21 Ekim 2018 tarihli istinaf başvurusu ise, İstanbul 3. Bölge İdare Mahkemesi’nin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 5 Şubat 2020 tarihinde reddedilmiştir.
- İstanbul 3. Bölge İdare Mahkemesi’nin iki kararı da 17 Şubat 2020 tarihinde Jabbari’nin avukatına tebliğ edilmiştir.