BAU VaBB

Bahçeşehir Üniversitesi Üniversiteler Arası Varsayımsal Bireysel Başvuru Yarışması

Menu

Skip to content
  • BAU VaBB Nedir?
    • Yarışma kuralları
    • İletişim Kişileri (İK) Listesi
  • İletişim
  • Geçmiş Yıllar
    • Hakalır Başvurusu (BAU VaBB – 2013)
    • Morel Başvurusu (BAU VaBB – 2014)
    • R. Wallenberg – I
      • Yarışma takvimi
      • Gürman Başvurusu
      • Ek açıklama
      • Ön eleme sonuçları
      • DG sonuçları ve finale çıkan takımlar
      • R. Wallenberg – I galibi: Kadir Has Üniversitesi
    • R. Wallenberg VaBB – II
      • Yarışma takvimi
      • Sevinç Başvurusu
      • Ön Eleme Sonuçları
      • DG Puanları ve Finale Çıkan Takımlar
      • Final Jürisi Üyeleri
      • R. Wallenberg – II’nin galibi: Marmara Üniversitesi
      • Sevinç Başvuru Taslağı ve Sıkça Yapılan Hatalar
    • R. Wallenberg VaBB – III
      • Yarışma Takvimi
      • Paşalı Başvurusu
      • Ön Eleme Sonuçları
      • DG Puanları ve Finale Çıkan Takımlar
      • Final Jürisi Üyeleri
      • R. Wallenberg – III’ün Galibi: Ankara Üniversitesi
    • R. Wallenberg VaBB – IV
      • Yarışma Takvimi
      • Verde Başvurusu
      • Ön Eleme Sonuçları
      • Final Jürisi Üyeleri
      • DG Puanları ve Finale Çıkan Takımlar
      • R. Wallenberg VaBB – IV’ün Galibi: Bahçeşehir Üniversitesi
    • BAUVaBB – V
      • Yarışma takvimi
      • Çelik Başvurusu
      • Ek Açıklama
      • Ön Eleme Sonuçları
      • DG Puanları ve Finale Çıkan Takımlar
      • Final Jürisi Üyeleri
      • BAU VABB – V’in galibi: Türk-Alman Üniversitesi
    • BAU VABB – VI
      • Yarışma Takvimi
      • Jabbari Başvurusu
      • Ön Eleme Sonuçları
      • DG Sonuçları ve Finale Çıkan Takımlar
      • Final Jürisi Üyeleri
      • BAU VaBB – VI’nın Galibi: Uludağ Üniversitesi
    • BAU VaBB – VII
      • Yarışma Takvimi
      • Özkan Başvurusu
      • Ön eleme sonuçları
      • DG sonuçları ve finale çıkan takımlar
      • Final Jürisi
      • BAU VaBB – VII’nin galibi: İstanbul Üniversitesi
  • BAU VaBB – VIII
    • UĞUR BAŞVURUSU
    • Değerlendirme Grubu’na gidenler
    • DG’den gelen puanlar ve finalistler
    • Final Jürisi Üyeleri
    • BAU VaBB – VIII’in Galibi: Dicle Üniversitesi
  • Ödül
    • RWVaBB – I’in Galibi Kadir Has Üniversitesi’nin Avrupa Turu
    • RWVaBB – II’nin Galibi Marmara Üniversitesi’nin Avrupa Turu
    • RWVABB – III BİRİNCİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ’NİN AVRUPA TURU
    • RWVABB – III İkincisi Galatasaray Üniversitesi’nin Karadeniz Turu
    • RWVABB – IV BİRİNCİSİ BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ’NİN AVRUPA TURU
    • BAU VaBB – V Birincisi Türk-Alman Üniversitesi takımının Strasbourg-Paris turu

UĞUR BAŞVURUSU

  1. Yusuf Uğur, 15 yaşında, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, doğuştan siyanotik konjenital kalp hastası ve otistik bir çocuktur. 22 aylıkken otizm teşhisi alan ve yarı sözel olan (kısmen konuşan) Yusuf Uğur’un annesi Ayça Uğur ve babası Kudret Uğur boşanma davası açma aşamasındadır ve bir yıldan fazla bir süredir ayrı yaşamaktadır. Yusuf Uğur annesi ile yaşamaktadır ve Kudret Uğur, oğlunun herhangi bir giderini karşılamamaktadır.

2. 2019-2020 eğitim öğretim yılında kaynaştırma sınıfı öğrencisi olarak altıncı sınıfa başlayan Yusuf Uğur, 11 Mart 2020 gününe kadar yüz yüze eğitime devam etmiş, Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak sınıflandırılan YeniKoronaVirüs (COVID-19) salgınının Türkiye’yi etkisi altına almasından itibaren uzaktan eğitim ile okula devam etmek zorunda kalmış ve sıkı şekilde bağlı olduğu rutininden koptuğu için zorluklar yaşamaya başlamıştır.

3. Ses ve koku duyuları bakımından uyaran hassasiyeti bulunan Yusuf Uğur, duyusal olarak fazla yüklenme yaşadığında dışarıdan gelen sesleri dengelemek adına, kendisini nidalarla ifade etmektedir. Rutininden koptuğu için uyku düzeni bozulan, üç öğün evde pişen yemekler dolayısıyla duyusal olarak fazla uyarılan ve bu nedenlerle konuşmakta güçlük çeken Yusuf Uğur, geceleri hiçbir şekilde uyuyamamaya başlamış, konuşmakta güçlük çektiği için istemlerinin anlaşılmadığını fark etmiş ve hıçkırıklarla ağlayarak duygusal çöküntüler yaşamaya başlamıştır.

4. Komşuların sesten rahatsız olduğu, çocuk Yusuf Uğur’un kendilerine garip şekilde baktığı gibi iddialar nedeniyle ev sahibi ile sürekli olarak sorun yaşayan Ayça Uğur, 21 Temmuz 2020 günü gelen bir tebligatla, ev sahibinin kendisine “Türk Borçlar Kanunu’nun 316. maddesi uyarınca site sakinliğini ve güvenliğini bozucu hareketleri otuz gün içinde sonlandırılması, aksi halde tahliye davasının açılacağı” bildirimli bir ihtar çektiğini öğrenmiştir.

5. Pandemi nedeniyle yarı zamanlı ücret alan anne Ayça Uğur, ihtarnameye yanıt verme masrafını karşılayamamış, ancak ev sahibine telefon açarak Yusuf Uğur’un barışçıl bir çocuk olduğunu, duvarların inceliğinden dolayı sesin iletildiğini, oğlunun nidalarının gürültü olarak anlaşılmaması gerektiğini anlatmıştır. Olumlu geçmeyen görüşmenin ardından, ev sahibi, 20 Ağustos 2020 günü, kiracının tahliyesi davası açmıştır.

6. Anne Ayça Uğur, kira bedelinin ödenmesinde herhangi bir sorun yaşanmadığını, kira sözleşmesinin yapıldığı günden bu yana kira bedelini elden ödediğini, çocuğunun otistik olduğu, daha önce de bu sebeple evlerinden çıkmak zorunda kaldıklarını, sitede yaşayan hiç kimseye bir zarar vermediğini ve kendini ifade etme şeklinin gürültü olarak yorumlanmaması gerektiğini belirten bir yanıt vermiş, Yusuf Uğur’un otizm tanısını belgeleyen heyet raporunu yanıtına ek olarak sunmuştur.

7. İstanbul 66. Sulh Hukuk Mahkemesi, 14 Ocak 2021 günü Ayça Uğur’un tahliye edilmesi kararı vermiştir. İstinaf Mahkemesi, 2 Şubat 2022 tarihinde bu kararı onamış ve karar, 21 Şubat 2022 tarihinde tebliğ edilmiştir.

8. Pandemi döneminde iki katına çıkan ev kiraları nedeniyle yeni bir ev bulmakta güçlük çeken anne Ayça Uğur ve Yusuf Uğur, akrabalarının evinde misafir olarak kalmaya başlamışlardır.

9. Yusuf Uğur, radikal biçimde değişen düzeni dolayısıyla büyük zorluklar yaşasa da COVID-19 aşısı olacağı gün yaşamının kolaylaşacağını düşünerek, sabırla aşı sırası beklemeye başlamıştır.

10. Yeni eğitim döneminde çocukların okula yüz yüze devam edebilmeleri için çocukların da aşılanmasına başlanmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamanın ardından kronik rahatsızlığı bulunan 12 yaş üstü çocuklara aşı hakkı tanınmıştır. Yusuf Uğur, kronik rahatsızlıkları bulunan ve yoğun risk altında bir çocuk olarak 10 Eylül 2021 günü COVID-19 aşısı olmaya hak kazanmıştır. Anne Ayça Uğur, e-nabız üzerinden oğlu için aşı randevusu almak istemiş ancak eşinin onayı olmadığı için e-nabız üzerinden çocuğunun sistemine erişip aşı yaptırması mümkün olmamıştır. Bunun üzerine Ayça Uğur, hastaneye gidip konuyla ilgili bilgi almak istemiştir. Hastanedeki doktorlar, kanunda bu konuda bir boşluk olduğunu, Sağlık Bakanlığı’nın kararı uyarınca çocukların ancak her iki vekilinin de onayı ile aşı olabileceğini, bu konuyla ilgili ALO 184’ün aranabileceği ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne yazı yazılabileceğini söylemiştir.

11. Ayça Uğur, ALO 184’ü aramış, kendisine hastanede verilen bilgiler tekrar edilmiştir. Uğur, 15 Eylül 2021 tarihinde boşanma aşamasında olduğu eşinin aşı karşıtı olduğunu, bir yılı aşkın süredir çocuğuyla ilgili bütün kararları kendisinin verdiğini, eşinin herhangi bir şekilde maddi-manevi desteği olmadığını, çocuğunun ağır sağlık sorunları olduğunu ve aşı olmasının hayati önem taşıdığını, risk sebebiyle okuluna da devam edemediğini, çocuğuna aşı yaptırabilmesi için eşinin onay vermesinin mümkün olmadığını ve eşinin onayını daha fazla beklemenin çocuğu için risk oluşturduğunu belirterek İl Sağlık Müdürlüğü’ne yazı yazmıştır. Ancak bu yazıya bir cevap verilmemiştir.

12. Yusuf Uğur’un aşı olmasına izin vermesi için defalarca eşiyle görüşen Ayça Uğur, her seferinde kesin bir şekilde reddedilmiştir. 22 Eylül 2021 günü Yusuf Uğur ile birlikte hastaneye giden Ayça Uğur, eşinin oğlunun aşı olmasına kesinlikle izin vermediğini, İl Sağlık Müdürlüğü’ne yazdığı yazıya ise bir cevap alamadığını belirterek çocuğuna aşı yapılmasını istemiştir. Hastane, çocuğun risk grubunda yer aldığını kabul etmekle birlikte, babanın onayı olmadan aşı yapılması halinde hastaneye karşı dava açabileceğini bildirerek Yusuf Uğur’a aşı yapmamıştır.

13. Çocuk Yusuf Uğur, aşı olamayacağını duyduğunda yoğun bir duygusal çöküntü içine girmiş ve ağlamaya başlamıştır. Bu sırada aşı sırasında bekleyen kişiler sakinleştirmek amacıyla çocuk Yusuf Uğur’a istemi dışında dokunarak kendisine su içirmeye çalışmıştır.  Bir kişinin “Bak polis amcalara söylüyorum, atacaklarmış seni içeri.” demesinin ardından katta bekleyen iki kolluk görevlisinin, kendisini gerçekten bilmediği bir yere götüreceğinden korkan Yusuf Uğur, kolluk görevlilerinden kaçmak için koşmaya başlamıştır. Hastane içinde pembe kod verildikten 45 dakika sonra geriatri ünitesinde yerde cenin pozisyonunda ve başını elleri arasına almış bir şekilde bulunan çocuk Yusuf Uğur, annesinin telkin edici sözlerinin ardından hastaneden çıkabilmiştir.

14. 21 Eylül 2021 günü anne Ayça Uğur, İl Sağlık Müdürlüğü’ne yazdığı yazıyı da dilekçesinin ekinde sunarak, Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca oğlu Yusuf Uğur’un aşı olabilmesi için sağlık tedbiri alınması istemiyle çocuk mahkemesine başvurmuştur.

15. 24 Eylül 2021 günü kuru ve boğuk bir şekilde öksürmeye başlayan çocuk Yusuf Uğur’un ateşi 39.8 C olarak ölçülmüş, anne Ayça Uğur ALO 184’ü aradığında evlerinden çıkmamaları ve filyasyon ekibinin gelmesini beklemeleri gerektiği bilgisini almıştır. Filyasyon ekibi iki saat içinde anne Ayça Uğur ve çocuk Yusuf Uğur’un bulunduğu adrese gelmiş, kendisine dokunulmasını istemeyen çocuk Yusuf Uğur, burnuna ve boğazına müdahale edildiği anlarda çok büyük bir zorluk yaşamıştır. Sekiz saat sonra, çocuk Yusuf Uğur’un testi pozitif, anne Ayça Uğur’unki ise negatif olarak sonuç vermiştir. Evde geçirdiği dokuz gün boyunca ateşi 38.6 C’nin altına inmeyen Yusuf Uğur, 2 Ekim 2021 günü bilincini kaybederek hastaneye kaldırılmış, 10 gün yoğun bakımda tedavi gördükten sonra taburcu edilmiştir.

16. Bu süreç içerisinde İstanbul 53. Çocuk Mahkemesi, tedbir istemini “COVID-19 aşısı uygulamasının zorunlu olmadığı ve velayet sahibi ebeveynlerden birinin aşı yapılmasına karşı çıkması halinde küçüğe aşı yapılamayacağı sonucuna vararak” reddetmiş, karar Ayça Uğur’a 18 Aralık 2021’de tebliğ edilmiştir. Ayça Uğur karara itiraz etmiştir.

17. İstanbul 54. Çocuk Mahkemesi, itirazı incelemiş, 15 Şubat 2022 tarihinde “aşı uygulamasının zorunluluk arz etmemesi, Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 24. maddesinin açık hükmü dolayısıyla velinin izni olmaksızın aşının uygulanamayacağı” belirtisi ile itirazın reddine karar vermiş, karar anne Ayça Uğur’a 21 Şubat 2022’de tebliğ edilmiştir.

18. Anne Ayça Uğur, oğlunun maruz kaldığı hak ihlalleri ve bu ihlallerin telafisi imkânsız zararlar yaratmış olması nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapmayı düşünmektedir.

Share this:

  • Twitter
  • Facebook

Like this:

Like Loading...
Widgets
Blog at WordPress.com.
  • Follow Following
    • BAU VaBB
    • Already have a WordPress.com account? Log in now.
    • BAU VaBB
    • Customize
    • Follow Following
    • Sign up
    • Log in
    • Copy shortlink
    • Report this content
    • View post in Reader
    • Manage subscriptions
    • Collapse this bar
%d bloggers like this: