Raoul Wallenberg Varsayımsal Bireysel Başvuru Yarışmasının birincilik ödülü olan gezimizin ilk rotası Strasbourg için 26 Kasım sabahı yola koyulduk. Hepimizin çok çalışıp emek verdiği yarışmada nihayet en keyifli kısma ulaşmıştık. Önümüzde doya doya gezebileceğimiz 6 günümüz vardı. Strasbourg’a varmamız ile gezmeye başlamamız bir oldu.

Öncelikle serbest zamanımız vardı ve şehri keşfe çıktık, tam da Noel zamanı olduğu için yollar trafiğe kapatılmış; şehrin her tarafına Christmas pazarları kurulmuş idi. Böylelikle Christmas ruhunu bizzat yaşama fırsatı edindik. Şehrin bizi en etkileyen bölümü ise, Arnavut kaldırımlı sokakları kendine has ahşap mimariye sahip evleri ile tarihi La Petite- France bölgesi oldu.

Sonrasında ise Avrupa Konseyi ziyaretini gerçekleştirdik, Konsey çalışanları bizi çok güzel ağırladılar, konsey ve çalışma şekli açısından genel bilgilendirmede bulundular. Aynı zamanda Avrupa Konseyi’nin bir danışma organı olan Venedik Komisyonunda görevli bir Türk hukukçu ile de sohbet edip, kendisine aklımızdaki soruları sorabilme imkânı bulduk.

Gezimizin ilerleyen günlerinde, belki de en önemli kısmı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni ziyaret ettik. Lopez Ribalda and Others v. Spain duruşmasını Büyük Daire’de izledik. AİHM’de yani çoğu hukukçunun bulunmak istediği  Mahkemede bulunup, bir duruşmayı izlemenin hazzını da bu gezi sayesinde tadabilmiş olduk. Büyük Daire Duruşması sonrasında AİHM’de hukukçu olarak çalışan Gökçe Türkyılmaz ile sohbet etme fırsatımız oldu, bize mahkemede hukukçuların nasıl bir çalışma şekli olduğu, ileride mahkemede hukukçu olarak çalışabilmenin imkanlarından ve şartlarından bahsetti. Strasbourg’da iken, o sırada AİHM’de staj yapan bir Türk stajyer ile de Serkan Köybaşı hocamız iletişime geçerek bizi buluşturdu. AİHM’de nasıl staj yapabileceğimizi, nelerin gerekli olduğunu, prosedürün nasıl işlediğini direkt ondan öğrenmiş olduk. Tüm bu ufuk açıcı izlenimler ve deneyimlerle, belirttiğimiz gibi gezimizin en önemli kısmı Mahkeme ziyaretimiz oldu.

Gezimizin ikinci kısmında ise rotamız, bol bol yürüdüğümüz, tarihe doyduğumuz Paris idi. Dolu dolu geçirdiğimiz üç günde Paris’in başta Eiffel Kulesi, Notre Dame Katedrali ve Ressamlar Tepesi olmak üzere birçok tarihi ve turistik noktasını gezip görme fırsatı edindik ve bu eşsiz gezimizi Paris’te noktalamış olduk.

Başta Raoul Wallenberg Human Rights Institute olmak üzere, yarışma fikrini ortaya atan Serkan Köybaşı ve Benan Molu’ya, yarışmaya katılan ve insan hakları hukukunu önemseyen herkese sonsuz teşekkürler.